Duyuru Detayı

         ADIYAMAN’DA BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ VE SORUNLARI TOPLANTI RAPORU Gerçekleştirdiğimiz “Sektörel ve Yerel Çözümler Toplantıları” organizasyonumuzun ilki olan “Buğday Yetiştiriciliği ve Yaşanan Sorunlar” toplantısının özellikle üye ziyaretlerinde Un Fabrikalarından aldığımız geri bildirimler neticesinde ortaya çıkmıştır. Adıyaman Ticaret Borsası ev sahipliğinde tarafları bir araya getirerek “Tohumdan Hasada” sloganıyla birincisini yaptığımız toplantıya Tohumcular, Ziraat Odası, İl Tarım Müdürlüğü, Üreticiler, Üniversite Akademisyenleri ve Un Fabrikalarını karşılıklı buluşturduk. Her taraf kendi alanında yaşadığı sorunları ortaya koyarak beklentilerini de dile getirmiştir. Toplantımızın birinci ayağı olan bu buluşmada, Un Fabrikalarının Adıyaman’da düşük değerlerde buğday olduğunu bu yüzden il dışından satın alımlar yaparak ticaretlerini gerçekleştirdiklerini dile getirdiler. Üretici tarafından ise en büyük problemin süne mücadelesi olduğu dile getirilmiştir. Her üreticinin bu konuya istenildiği kadar dâhil olmadığını bu yüzden de birkaç üreticinin verdiği mücadelenin de faydasız kaldığını belirttiler. Yine üreticilerimiz topyekün bir mücadelenin olmasını önerdiler. İl Tarım Müdürlüğü teknik ekibi ise Süne ile mücadelede ilaçlamanın zamanında ve dozunda yapılması gerektiğini en çok buna dikkat edilmesi gerektiği söylenildi. Üretici tarafından gelen bir yorumda yetkililerin saha ziyaretlerinde genç personelin geldiğini yeterli deneyime sahip olmadığını dile getirerek tecrübeli ekibin saha ziyaretinde bulunması ve doğru yönlendirmeler yapması gerektiğini belirttiler. Ziraat Odası tarafından ise düzensiz ekim yapıldığına dair bir bilgi paylaşılarak ekim sıralamasının bir düzene binmesi talebinde bulunulmuştur. Örneğin yıllara göre Buğday, Arpa, Mercimek ve Nohut’un sıralanarak ekilmesi gerektiğini söylemiştir. Üniversite Akademisyenleri tarafından ise düşük değerlerde Buğday üretiminin kesinlikle Süne zararlısı tarafından olduğunu ve ilaçlama mücadelesinin yanı sıra yararlı hayvan salınımının da yapılarak faydalı olacağını paylaşmıştır. Örneğin; Sünenin en büyük düşmanın Keklik olmasından dolayı bu kuşların avlanma yasağıyla korunmasının gerektiğini bildirmiştir. Toplantıda susuz tarıma da yer verilerek ölçek miktarda da verimsiz olunduğu tartışılmıştır. Sulu tarımın mevcut olduğu yerlerde dönümde 600-700 kilo verim alınabilirken Adıyaman’da susuz tarım ile maksimum 350-400 kilo ürün elde edilmektedir. Sulama çözülmediği sürece verime geçilemeyeceği de dile getirilmiştir. Süne ile mücadele de hava sıcaklığının çok önemli olduğunu bu yüzden ilaçlamanın başlangıçtan bitimine kadar bölgesel olarak 3 günde sağlanması gerektiği vurgulanmıştır. Hasadın ne kadar geç olması demek süne miktarının o kadar çok olması demek olduğu da paylaşılmıştır. Bu durum sınır komşumuz olan Şanlıurfa’nın erken hasadından dolayı havalanan ve bu tarafa doğru gelen süne zararlılarının bizim tarafa daha çok etki bıraktığı da söylenmiştir. İl Tarım Müdürlüğü Mühendislerinden gelen bir bilgide ise süne zararlısının özellikle yavrulama başlamadan önce ilaçlama yapılmasının hem maliyet açısından hem de verimlilik açısından faydalı olacağı bildirildi. Yine Akademisyenler tarafından verilen bir öneride ise ilk olarak üreticilerin bilinçlendirme çalışmaları kapsamında Eğitimler ve Uygulamalar yapılması gerektiği söylenmiştir. Un Fabrikaları tarafından verilen öneriler de ise Buğday alım zamanı İl Tarım Müdürlüğünün de ziyaretlere ve kontrollere çıkması gerektiğini ve hasatta alınan yeni buğdayların Laboratuvar Numune Analizlerinin hem İl Tarım Müdürlüğü, hem Adıyaman Ticaret Borsası ve hem de Un Fabrikalarının karşılaştırmalı uygulaması gerektiği paylaşılmıştır.